Bu bölümdeki bir ayet ve onbir hadis-i $eriften Allahin ve meleklerin bile peygamberlerin $erefini yücelttiklerini, bizim de salevat getirmemiz gerektigini, Peygambere kim bir salevât getirirse Allahtan on misli merhamet elde edecegini, kiyamette peygambere en yakin olanlarin ona fazla salevât getirenlerin oldugunu, en faziletli gün olan Cuma günü salevât getirmenin faziletli oldugunu ve tüm getirilen salevâtlarin peygamberimiz (s.a.v.) kendisine ula$tirildigini, yaninda ismi anildigi halde peygamberimize salevât getirmeyen kimsenin yüzünün yere sürtülecegini, peygamberimizin kabrini bayram yerine çevirmememiz gerektigini, nerede olursak olalim getirecegimiz salevâtin ona hemen ula$tirilacagini ve ula$tirilan bu salevâtin ruhu iade edilerek bizzat peygamberimiz tarafindan alinacagini, gerçek cimri kimsenin salevât getirilmesi gereken anlarda salevât getirmeyen kimse oldugunu, dua edilecegi zaman önce Allaha hamdedip sonra salevât getirip sonra dua edilmesi gerektigini, salât ve selâmin ne oldugunu ögrenecegiz. [1]
"Allah ve melekleri peygambere salat etmekte, yani Allah onun $eref ve $anini yüceltip makamini yükseltmektedir. Melekler de dua edip bagi$lanmasini dilemekteler ve yüksek derecelere yükseltilmesini isterler. Ey inananlar! Siz de Ona dua ederek derecesinin yükseltilmesini isteyin. Onu hayirla yad edin, kendinizi Onun rehberligine tam bir teslimiyetle terkedin." (Ahzab: 33/56)
1400. Abdullah ibni Amr ibni Âs radiyu anh'ümâ Resûlullah sallu aleyhi ve sellemi $öyle buyururken dinledigini söylemi$tir:
Kim bana bir defa salâtü selâm getirirse, bu sebeple Allah Teâlâ da ona on misli merhamet eder.[2]
1401. ibni Mesûd radiyau anh'den rivayet edildigine göre Resûlullah sallu aleyhi ve sellem $öyle buyurdu:
Kiyâmet gününde insanlarin bana en yakin olanlari, bana en çok salât ü selâm getirenleridir.[3]
1402. Evs ibni Evs radiyayu anh'den rivayet edildigine göre Resûlullah sallu aleyhi ve sellem:
"Günlerinizin en faziletlisi cuma günüdür. Bu sebeple o gün bana çokça salâtü selâm getiriniz; zira sizin salâtü selâmlariniz bana sunulur " buyurunca, ashâb-i kirâm:
Yâ Resûl! Vefat ettigin ve senden hiçbir eser kalmadigi zaman salâtü selâmlarimiz sana nasil sunulur? diye sordular.
Bunun üzerine Peygamber aleyhisselâm:
"Allah Teâlâ peygamberlerin bedenlerini çürütmeyi topraga haram kildi" buyurdu.[4]
1403. Ebû Hüreyre radiyu anh'den rivayet edildigine göre Resûlullah sallu aleyhi ve sellem $öyle buyurdu:
Yaninda adim anildigi halde bana salâtü selâm getirmeyen kimse peri$an olsun.[5]
1404. Yine Ebû Hüreyre radiyu anh'den rivayet edildigine göre Resûlullah sallu aleyhi ve sellem $öyle buyurdu:
Kabrimi bayram yeri haline çevirmeyiniz. Bana salâtü selâm getiriniz. Zira nerede olursaniz olun sizin salâtü selâminiz bana ula$ir.[6]
1405. Yine Ebû Hüreyre radiyu anh'den rivayet edildigine göre Resûlullah sallu aleyhi ve sellem $öyle buyurdu:
Bir kimse bana salâtü selâm getirdigi zaman, onun selâmini almam için Allah Teâlâ ruhumu iade eder.[7]
1406. Ali radiyu anh'den rivayet edildigine göre Resûlullah sallu aleyhi ve sellem $öyle buyurdu:
Cimri, yaninda adim anildigi halde bana salâtü selâm getirmeyen kimsedir.[8]
1407. Fedâle ibni Ubeyd radiyu anh $öyle dedi:
Resûlullah sallu aleyhi ve sellem namazdan sonra Allaha hamd etmeden, Peygamber aleyhisselâma salâtü selâm getirmeden dua eden bir adami i$itti. Bunun üzerine:
Bu adam acele etti buyurdu. Sonra o adami yanina çagirdi. Ona veya bir ba$kasina $öyle buyurdu: Biriniz dua edecegi zaman önce Allah Teâlâya hamdü senâ etsin, sonra Peygamber sallu aleyhi ve selleme salâtü selâm getirsin. Daha sonra da diledigi $ekilde dua etsin.[9]
1408. Ebû Muhammed Kâb ibni Ucre radiyu anh $öyle dedi:
Bir gün Resûl-i Ekrem sallu aleyhi ve sellem yanimiza gelmi$ti. Kendisine:
Yâ Resûl! Sana nasil selâm verecegimizi ögrendik, sana nasil salavât getirecegiz? diye sorduk. O da $öyle buyurdu:
"Allâhümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed, kemâ salleyte alâ âli Ibrâhîm, inneke hamîdün mecîd. Allâhümme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed, kemâ bârekte alâ âli Ibrâhîm, inneke hamîdün mecîd: Allahim! Ibrâhimin âline rahmet ettigin gibi Muhammede ve âline de rahmet et. $üphesiz sen övülmeye lâyik ve yücesin. Allahim! Ibrâhimin âline hayir ve bereket lutfettigin gibi Muhammede ve âline de hayir ve bereket ihsan et. $üphesiz sen övülmeye lâyik ve yücesin, deyiniz.[10]
1409. Ebû Mesûd el Bedrî radiyu anh $öyle dedi:
Biz Sad Ibni Ubâde radiyu anh ile birlikte otururken Resûlullah sallu aleyhi ve sellem yanimiza geldi. Be$îr Ibni Sad ona:
"Yâ Resûl! Allah Teâlâ sana salavât getirmemizi emretti. Sana nasil salâtü selâm getirecegiz? diye sordu.
Bunun üzerine Resûlullah sallu aleyhi ve sellem sükût buyurdu. Sükûtun uzamasi sebebiyle biz içimizden, ke$ke sormasaydi, diye geçirdik. Sonra Resûlullah sallu aleyhi ve sellem $öyle buyurdu:
"Allâhümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed, kemâ salleyte alâ âli ibrâhîm, ve bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed, kemâ bârekte alâ âli Ibrâhîm, inneke hamîdün mecîd: Allahim! Ibrâhimin âline rahmet ettiðin gibi Muhammede ve âline de rahmet et. Allahim! Ibrâhimin âline hayir ve bereket lutfettigin gibi Muhammede ve âline de hayir ve bereket ihsan et. $üphesiz sen övülmeye lâyik ve yücesin, deyiniz. Selâm ise bildiginiz gibidir.[11]
1410. Ebû Humeyd es-Sâ'idî radiyu anh $öyle dedi:
Ashâbi kirâm:
"Yâ Resûl! Sana naisl salavât getirecegiz? diye sordular. $öyle buyurdu:
"Allâhümme salli alâ Muhammedin ve alâ ezvâcihî ve zürriyyetihî kemâ salleyte alâ Ibrâhîm, ve bârik alâ Muhammedin ve alâ ezvâcihî ve zürriyyetihî kemâ bârekte alâ Ibrâhîm, inneke hamîdün mecîd: Allahim! Ibrâhimin âline rahmet ettigin gibi Muhammede, hanimlarina ve zürriyetine de rahmet et. Ibrâhime hayir ve bereket lutfettigin gibi Muhammede, hanimlarina ve zürriyetine de hayir ve bereket ihsan et. $üphesiz sen övülmeye lâyik ve yücesin, deyiniz.[12]
Riyazü-s Salihin...