Zikrullah taatlerin efdalidir. Çünkü zikrin sevabı Allah-u Teâlâ’nın kulunu zikretmesidir.
Âyet-i kerime’sinde:
“Siz beni zikredin ki ben de sizi zikredeyim.” buyuruyor. (Bakara: 152)
Bu Âyet-i kerime’ye birçok mânâlar verilmiştir.
Şöyle ki;
Bana itaat ederek siz beni zikrediniz, ben de sizi rahmetimle mağfiretimle zikredeyim.
Siz beni duâ ile zikrediniz, ben de isteklerinizi size vererek sizi zikredeyim.
Siz beni övgü ile zikrediniz, ben de sizi övgü ile nimetlerle zikredeyim.
Siz beni ihlâs ile zikrediniz, ben de sizi halâsla, kurtuluşla zikredeyim.
Siz beni dünyâda zikrediniz, ben de sizi ahirette zikredeyim.
Siz beni refahınız rahatınız zamanında zikrediniz, ben de sizi belâ ve musibete uğradığınız zaman zikredeyim.
Siz beni ibadetle zikrediniz, ben de sizi yardımımla, inayetimle zikredeyim.
Siz beni yolumda cihadla zikrediniz, ben de sizi hidayetimle zikredeyim.
Siz benim ulûhiyetimi kabul ederek zikrediniz, ben de sizi kulluğa kabul ile zikredeyim.
Her ibadetin belli bir şartı olduğu halde, zikrullah için hiçbir şart yoktur. Ayakta, oturarak, yatarak bile zikretmek câizdir. Abdestli olmak efdal olduğu halde, abdestsiz olarak da yapılabilir.